“OYUN YAZ PROJESİ” NİN ÖNEMİ

2004 yılında British Council desteğiyle Sayın Mehmet Ergen tarafından başlatılan Oyun Yaz Projesi’nden, ilk kez Diyarbakır Sanat Merkezi’nde haberdar oldum.

Söz konusu Projede en çok ilgimi çeken yaklaşım da “Oyun yazarları arıyoruz -Oyun yazmayı öğretiyoruz” cümleleri olmuştu. Bu yeni projenin beni kendine çeken ışığı ise “yeni” yi, “yaratıcılığı” ve “farklılığı” hatırlatıyor olmasıydı. Uluslararası olmasının rolü ise yadsınamazdı.

Türkiye çapında başlatılan “Oyun Yaz Projesi” Ankara, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli ve Van’ da yaşayan, çalışan ya da okuyan tüm yeni yazar ve yazar adaylarına açıktı. Amacı oyun yazarları aramak ve onları ortaya çıkarmak olan bu güzel projede İngiltere’den gelen uzman yazar ve yönetmenlerin rehberliğinde oyunlar yazılmasına ve yeni üretimlerin ortaya çıkarılmasına destek verilecekti.

Bu önemli proje, ilk kez 2004 yılında gerçekleştirildi..

Bana göre; yazılan oyunları değerlendirebilmek adına çok iyi bir projeydi. Ülkede oyun yazarı yetişmediğine inananlara karşı yapılan bu gösteri aynı zamanda Türkiye ile İngiltere arasında oyun yazarlığı adına köprüler kurmak gibi bir misyonu da üstlenmişti…

Diyarbakır Sanat Merkezi’n’de gerçekleşen atölyede, Sayın Mehmet Ergen ile tanıştım. Yıl 2004 ve elimde AYNA adlı oyunumun el yazmalı 20 sayfalık taslağı var. Sevgili Mehmet Ergen bir çırpıda okuyuverdi. Ve sonra o oyunu el yazmalı hali ile tarayıp iletmiştim Ergen’e. (Kağıt kalemden vazgeçemezdim o zamanlar, sonraları PC ‘yi daktilo gibi kullanır oldum.) Oyun Yaz Projesi tüm hızıyla devam ederken ve benim AYNA nın hikayesi sürerken, Kısır Döngü ‘yü yazma serüvenim başladı 2005’in yaz mevsiminde…

2005-2006 Yılları arasında ise Proje çerçevesinde başvuru yapan 400 yazar adayının arasından seçilen 11 eseri geliştirmeye yönelik atölye çalışmaları yapıldı. Bu projede eğitmen olarak görev alan yazar ve yönetmenler ile yapılan çalışmalar ise ayrı bir keyifti.. : Lisa Goldman, Christine Harmar Brown, Seçil Honeywill, Judith Johnson, Rebecca Lenkiewicz, Tiffany Watt-Smith, Serdar Biliş, John Burgess, Mehmet Ergen, Jennifer Farmer. ..

Yapılan atölye çalışmaları, söyleşiler, seminerler profesyonel bir çalışma sistemine giriş bağlamında önemli bir başlangıçtı.

Ülkenin gerçeklerini sosyal gerçekçi bir tutumla, tüm çıplaklığı ile sahneye taşımayı amaç edinen projenin devamında 11 yazarın ortaya çıkarttıkları eserler 31 Mart- 8 Nisan 2007 tarihlerinde Garaj İstanbul’da, 1.Uluslararası Oyun Yaz Festivali adı altında okuma tiyatrosu olarak gün ışığına çıkarıldı. Festivalin sanat yönetmenliğini Mehmet Ergen, proje yapımcılığını ise Seçil Honeywill yaptı. Bu festival; Jonathan Meth tarafından organize edilen The Fence’in İstanbul buluşmasına da ev sahipliği yaptı. The Fence Project ise, kendi ülkeleri dışında da seslerini duyurmak isteyen oyun yazarlarını destekleyen bir projeydi…

Kendi oyunlarımızı okuma tiyatrosu olarak sahnede görerek de olsa bizleri özendiren okumalar, coşku verdi. Ayrıca okuma tiyatrosunun önemini ve gerekliliğini de göstermiş oldu. Böylelikle oyununuzu sahne üzerinde görüp değerlendirebilme, hatta ruhunu yakalayabilme şansına sahip oluyordunuz. Aldığınız geri dönütlerin yararı ise tartışılamaz.

Işığı görmek

Bu proje oyun yazarlığımın başlangıç noktası sayılır.

Atölye çalışmaları ile başlayan bu verimli süreç ile birlikte “Kısır Döngü” adlı oyunum, yapılan “work-shop” larla şekillendi. ” O zamanlardaki” son halini aldı.

Bizlere tiyatro sevgisini bilinçle aşılayan, yazma konusunda hepimizi yüreklendiren ve özendiren, işine tutkuyla bağlı, yaratıcılığı ile şevk veren sevgili Mehmet Ergen’e yürekten teşekkür ediyorum… Ayrıca tüm Oyun Yaz Projesi ekibine emekleri için içtenlikle şükranlarımı sunuyorum. Elbette ki oyunlarımıza can veren birbirinden değerli oyuncularımızı da unutmadan… Buradan oyuncularımıza da sevgilerimi gönderiyorum…

Evet; proje oyun yazarlarını ortaya çıkarırken, festival ile bu üretimlerin tadına varıldı, artık sahnelenişlerini görmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Bu, yeni yazarlara harika bir destek olacaktır. On bir oyunun sahnelenişlerini görmek ise ayrı bir heyecan olur doğrusu.En azından ve belki de sahnelenmeye hazır olan bir kaçını… Sanırım bu keyfi de yaşayacağız hep birlikte.

Bu bir başlangıçtı hepimiz için.

Işık görülmüştür…

Ancak asıl süreç şimdi başlamıştır.

Çünkü oyun yazarlığı ciddi bir iştir. Sürekli çalışmayı ve kendini geliştirmeyi gerektirmektedir.

Artık biliyorum ki bu güzel başlangıcı, kendimizi geliştirmek, yeni birikimlerle güçlendirmek ve sürekli çalışarak istenilen düzeye ulaştırmak, bizlere düşen en önemli görevdir.

Böylece bu önemli proje de tam anlamıyla hayata geçmiş olacaktır.

Bu ve benzeri yararlı projelerin sürmesi dileğiyle…

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*