Yangın Var !

Gidilen her yolun özünde aşk vardır aslında. Her yolculuğumuzu aşk için yapmaz mıyız? Tüm sevgilerin toplamıdır aşk. Yaşantılarımızın bütünsel gerçeğidir. Canlı her varlığa dair olandır. Hani insan bir film izler, bir kitap okur ya da bir oyun izler sonra onun etkisi içinize doğru yolculuklar yaptırır ya, işte öyle bir film vizyona girdi bu günlerde. Adı “Yangın Var”. Ateşinin su örneği hayat verdiği, etkileyici bir yol filmi. Trabzon- Diyarbakır hattında gerçekleşen gerçek bir yangın hayır yangınların hikayesini anlatıyor. Dil yangını, ırk yangını, yıllardır süregelen olağanüstü hallerin yangınları… Ve gönül yangını; “Çıkılan yolun sonu, gerçek yolun başlangıcı olanı”

Bütün önyargısal bakış açılarını alt üst edebilecek kadar güçlü bir film. “Öteki “ denilene aslında bir yanılsama yaşatıldığını, kendini öteki görenin de aydınlanmasını sağlayacak kadar samimi bir anlatım.

‘Yangın Var’ unutulmaz bir Türk Film klasiği olan ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ a göndermelerle harmanlanmış. İnce ince işlenmiş, her repliği her sahnesi sevgi, birlik, bütünlük heyecanını yansıtıyor hüzünle… Ve kahkahalarla perçinliyor sıcacık doğallıklarla sarmalarken. Kendin olabilirsen aşkı yaşayıp yaşatabileceğini anlatıyor.

Selvi Boylum Al Yazmalım’da; yol’a sevdiğinin peşine düşerek çıkan Asya, aşık olduğu adamı terk eder, aldatılmanın verdiği hüsranla. Sevdiği adama yeterince emek verdiğini düşünüyordur giderken üstelik… Terk edilen adam süründükçe fark eder gerçek aşkı. Dibine kadar acı çekmeden aşk olmazmış gibi… Sonra aşk emeklerle yoğrulmuş eylem oluverir. Ya da sanılır.

Sanki ‘Yangın Var’ önümüze aşkın son halini sunmuş. Yakışıklı jön Kadir İnanır yerine, sempatik Trabzonlu Koşman’ı almış. Dünyalar güzeli Türkan Sultan’ın güvensizliğinin yerinide eğitimli, özgüvenli Diyarbakır’lı Asya… Romantik komedi türündeki bu filmde emek de var, sevgi de, eylem de, gerçekleri görünür kılıp önyargıları tersyüz edip herkesin bir olduğunu fark ettirmek de.

Umut var; ülke insanı olarak hepimizin yangınına su serpebilecek türden. Ve hiç komiklik yapmadan gülmece dolu sahneler var.

Ahmet Kaya’da var, beyazlı mavi misyonuyla. Unutulmaz şarkılarından “Acılara tutunmak” ile ortak oluyor aşk’a. Filmin diğer müzikleri de bir başka hoşlukta.

Filmin senaryosunu Murat Batgi ile Koray Çalışkan yazmışlar. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin, Trabzon’un “Çayırbağı Beldesi Belediyesi”ne, talep üzerine hediye olarak verdiği bir itfaiye aracı sonrası yaşanan bazı gelişmelerden etkilenerek kaleme alınmış. Bir üçüncü sayfa haberi olarak gündeme gelmesinden sonra, artık sinema haberi olarak boyut değiştiriyor olması sevindirici. Sanatın iyileştiren dönüştürücü etkisi üçüncü sayfa haberlerine de taşınabilse ne iyi olur.

Film, tüm insanca bağlantıları, köprüleri kurarak zekice kurgulanmış. Güneydoğu, Doğu Anadolu, Karadeniz’in muhteşem doğa görüntüleriyle bezenmiş. Filmin yönetmenliğini Murat Saraçoğlu yapmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Eurimages Avrupa Sinema Fonu desteğini almış olan filmde, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir rolünde Yavuz Bingöl, Çayırbağı Belediye Başkanı Hilmi Köroğlu rolünde ise Gaffur Uzuner’i izliyoruz. Başrollerde Osman Sonat, Nesrin Cavadzade var. Şerif Sezer, Erkan Can, Settar Tanrıöğen, Metin Yıldız, Diyarbakır Şehir Tiyatrosu’nun başarılı oyuncularından Hakan Karsak ve Ümit Görgün, Eyüp Kan gibi adlarını buraya yazamadığım daha 100 oyuncu, 1000’in üzerinde figüran ve 80 kişilik bir yapım ekibi çalışmış. Oyunculuklarıyla, müziğiyle, kurgusuyla bütün olarak başarılı bir ekip çalışmasının ürünü bu film. Her detayında öyküler sunarak yol’u hatırlatan bu filmde emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutlamalı.

Diyarbakır, Trabzon belediyeleri arasında geçen olay sonrası bazı traji komik durumların yaşanmasından ötürü filmin ortaya çıkması hem bir yaratıcılık örneğidir hem de bir rastlantı değildir. Türkiye halkınca kesinlikle izlenmeli ve böylece de hem gülüp hem ağlanmalı şu halimize.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*