Tiyatromuzun gelmiş geçmiş en önemli oyun yazarlarından biri olan Orhan Asena,
7 Ocak 1922 ‘de Diyarbakır’da doğmuş, 15 Şubat 2001’de yaşama veda etmiştir.
İlk ve orta öğrenimini Diyarbakır’da, yüksek öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır.
Eğil, Niksar, Ulukışla’da hükümet doktoru olarak, ayrıca Çocuk Esirgeme Kurumu Sosyal Sigortalar Kurumu’nda da hekim olarak görev almıştır.
12 Mart döneminde bir süre Almanya’ya yerleşmek zorunda kalan Orhan Asena, siyasi ortam yumuşayınca yeniden Türkiye’ye gelerek Ankara’yerleşmiştir.
Yaşamının bundan sonraki bölümünde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nde Edebi Kurul Üyesi Başkanı da görev yapmıştır.
Orhan Asena’nın sayısız oyunları arasında evrensel nitelikler de taşıyan Tanrılar ve İnsanlar, Korku, Kocaoğlan, Atçalı Kel Mehmet, Simavnalı Şeyh Bedreddin, Şili’de Av, Ölü Kentin Nabzı, Yıldız Yargılaması, Hürrem Sultan, Sığıntı, Yalan, Toroslardan Öteye, Fadik Kız, Karacaoğlan ve Seyitbaşı Konağı adlı oyunlarını öncelikle belirtmek gerekir.
Yazar olarak sayısız ödüller de kazanan Orhan Asena, 1998 yılında da Kültür Bakanlığı’nca Devlet Sanatçısı olarak seçilmiştir.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nce böyle önemli bir oyun yazarımızın adına üstelik doğum yeri olan Diyarbakır’da “Orhan Asena Yerli Oyunlar Tiyatro Festivali” düzenlenmiş olması ve söz konusu Festivalin yedincisinin de bu yıl yapılıyor olması sevindiricidir.
Kaldı ki söz konusu Festival, Diyarbakır halkıyla buluşmayı başarmış ve ulusal bağlamda da amacına ulaşmıştır.
Yurdun dört bir yanından gelen yerli oyunları izlemek gerçekten de büyük bir keyif verdi Diyarbakır izleyicisine.
Hele ki; 20 yıl önce Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nun ilk açılışında sahne alan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın ; DDT’nin 20’nci yıl döneminde de mini bir konseri ile yeniden aramızda oluşu gerçekten muhteşemdi.
20 nci yıl kutlama etkinlikleri kapsamında Şef Tolga Taviş yönetimindeki Festival kapanış konserini gerçekleştiren “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” nın, Özgür Balkız , Mete Tuncay gibi yıllarca emek vermiş önemli sanatçılarının da bulunduğu klasik müzik dinletisini izlemekse mutlu etti seyircileri.. Klasik müzik tarihinin sevilen yapıtlarına yer verilen konserde, Wolfgang Amadeus Mozart’ın ‘Küçük Bir Gece Müziği-Eine Kleine Nachtmusik’ yorumlandı. Antonio Vivaldi’nin ‘Mevsimler’ adlı eserlerini ise Hasan Niyazi Tura solist olarak yorumlarken büyük beğeni topladı. Türkiye’de uzun yıllar halk müziği araştırmaları yapan Macar besteci Bela Bartok’un ‘Romen Dansları” da yorumlandı. Ayrıca ünlü Türk Besteci Nevit Kodallı’nın tanınmış yapıtı “Telli Turna”yı seslendiren CSO büyük alkış aldı. Diyarbakır izleyicisiyle yeniden buluşmaları dileğiyle tüm ekibi kutluyorum.
Organizasyonda giderilememiş olan bazı eksiklikleri ve Festival etkinliklerinin yeterince duyurulamamış olmasını da bir tarafa bırakıp kutluyorum Diyarbakır DDT yönetimini de.
Umarım gelecek yıl bunlar da giderilir.
Kısaca özetlemek gerekirse:
Büyük oyun yazarımız Orhan Asena adına düzenlenen Festival, ulusal bir etkinlik olarak amacına ulaşmıştır. Ancak bundan sonraki yıl daha da farklılaştırılıp geliştirilmelidir. Bunun için mükemmel örnek yine bir kardeş kurum olan Trabzon Devlet Tiyatrosu tarafından gerçekleştirilmiştir. Çünkü yalnızca Karadeniz’e Kıyısı Olan Ülkelerin yer aldığı bu önemli Festival, zaman içinde yakın çevresini aşarak Çin Halk Cumhuriyeti’nin de içinde bulunduğu geniş bir açılıma ulaşmayı başarmıştır. Kaldı ki yine kardeş kurumlarımızdan Konya Devlet Tiyatrosu’nun da yalnızca Türkçe Dilli Ülkelerin katıldığı “Bir Ses Bin Nefes Tiyatro Festivali” yle ülkenin kültür ve dış politikasına ne kadar büyük katkı sağladığının da ayırtındayız.
Öyleyse Diyarbakır’daki ulusal bağlamda amacına ulaşmış Festival için, bundan sonra ne yapmalı?
Önerim bu başarılı Festival’in de daha yararlı bir noktaya getirilmesidir. Bu da ancak Orta-Doğu ülkelerinin katılımıyla mümkün olacaktır.
Gelecek yıl yapılacak olan “Diyarbakır Orhan Asena Orta-Doğu Ülkeleri Tiyatro Buluşması” dış politikamıza ve yakın çevremizde en önemli gereksinim olan BARIŞ’a büyük katkı sağlayacaktır.
Böyle bir buluşma ise Devlet Tiyatrolarımıza yakışacaktır.
Bir yanıt bırakın