Ruhumun en derinliklerinde tutardım o sesi, çıkmayı bekleyen, çıkmak için notaları çağıran ses… Hiç bilmediğim ya da iyi bildiğim o ses enstrümanımda idi Bazen çıkarlardı hani rüyalarımda O seslerle uyanırdım, yazardım Artık göremiyorum o düşleri de Her şey düş gibi sanki Ve bir şiir kısa bir şiir; diyez, bemol dedim, es dedim küskünlüklerime, dönmelerim oldu bu karar sesleri… Yarımdık, yarımız… Eksik kalan aşklar gibi Oysa ne güzeldi o kelebek uçuşları Derinliklerden gelen çığlığın parmak uçlarından yansıması İç çekişi şimdi, diyaframı da unutan nefeste yarım Işık gibi aydınlatıyor dinlerken ruhumu doğaya ait her ses; akarsu,deniz, kuş, su, çimen, toprak, bulut, gök, gökkuşağı, ağaç, renklerin çiçek sesleri… ve gözyaşları ile yıkanan her hücrenin, hüznü içselleştirirken mutluluğu çağıran sesi yankı gibi kulağımda “mutluluğun anahtarı içinde”
Sözcüklerle birleşir içimden şarkı söylerdim.. beste olurdu akardı… … Söz ve müziklerim nerede? Neredesiniz?
A.S. "bana şiirden ellerini uzat"
2008 An's.